Evde Saksağan Beslemek? Saksağan Kuşunun Özellikleri

Kargagiller ailesinin bir ferdi olan saksağanlar, uzun kuyrukları, pırıltılı renkleriyle kargalardan görüntü olarak ayrılabilseler de halk arasında çoğu zaman karga ya da ala karga olarak bilinirler ve kendilerinden pek de hoşlanılmaz. Saldırgan ve yabani olarak bilinen saksağanlar aslında pek de bilindiği kadar vahşi ve saldırgan değillerdir. Sanılanın aksine vefalı canlılardır. Peki, evde bir saksağanla yaşamak, evde ya da bahçede saksağan besleyip büyütmek mümkün müdür? Bu sorunun cevabı elbette “evet!” Peki nasıl?

İlkbahar ya da yaz mevsimlerinde türlü sebeplerle yuvadan düşen ya da düşürülen kuş yavruları görülür. Serçe gibi küçük kuşların yavrularını annesiz ya da yuvalarından ayrı besleyip büyütebilmek biraz zordur. Eğer yuvadan düşmüş bir saksağan yavrusu bulduysanız ve etrafta yuvasını ya da onu gözetleyen bir anne saksağan göremiyorsanız onu gönül rahatlığıyla alıp eve getirmeyi ve büyütüp doğaya salmayı düşünebilirsiniz. “Besle kargayı oysun gözünü” atasözünün o kadar da doğru olmadığını bu güzel canlılar size her an göstereceklerdir.

Saksağan yavruları diğer kuş yavrularına göre daha büyük oldukları için onları hemen tanıyabilirsiniz. Diğer kuş yavruları gibi bakımı ve büyütmesi zor değil aksine oldukça basittir. Çünkü saksağanlar insanların yediği ve damak zevklerine uyan hemen her şeyi yerler. İnanın bir saksağan yavrusunu büyütmek bir kedi yavrusunu büyütmekten daha basit olacaktır. Yapmanız gereken tek şey öncelikle onu güvenli ve altı yumuşak bir kafese koymaktır. Eğer bulduğunuz yavru, tüyleri daha yeni çıkmaya başlamış çok küçük bir yavruysa onu şırıngayla beslemeniz daha kolay olacaktır. 1 saat aralıklarla ona ıslak ekmek, minik meyve dilimleri, ıslatılmış kedi maması, çok küçük et parçaları verebilirsiniz. Saksağanlar özellikle kedi mamalarına bayılırlar. Yavru daha küçükken kedi mamasını suda ıslatıp yumuşatarak elinizle ağzına koymanız daha iyi olacaktır. Büyüdükçe mamayı ıslatmanıza gerek kalmaz. Hatta büyüdükçe ona yemeğiniz kendi yemeyi, suyunu içmeyi öğretebilirsiniz. Küçük yavruya, suyu da yemekten sonra şırıngayla verebilirsiniz. Saksağan yavruları acıktıklarını mutlaka belli ederler. Tıpkı annelerinden yemek istedikleri gibi kafalarını yukarı kaldırıp öterek sizden de yemek isteyeceklerdir. Yemek yedikten kısa bir süre sonra hemen dışkılamaları da sizi korkutmasın. Oldukça normal bir durumdur. Akşam rahat uyumaları için, kafeslerini sessiz ve karanlık bir odaya koymanız ve nefes alabilecekleri şekilde kafesin üzerine ince de olsa bir örtü örtmeniz de rahat uyumalarına ve kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur.

Saksağan yavrunuz için yapmamanız gereken en önemli şeylerden biri de onu asla yıkamamaktır. Ne kadar dayanıklı bir kuş türü olsa da annesi ve yuvasının sıcaklığı olmadığı için yavru hasta olabilir.

Saksağan yavrusu büyüyüp kanatları ve kuyruğu gelişmeye başladıkça uçmayı öğrenmesi için onu bir odada serbest bırakmanız ve gün boyu uçmasını sağlamanız iyi olacaktır. Fakat uçmayı tam olarak öğrenmeden onu doğaya bırakmayın.

Yavru büyüyüp uçmayı tam olarak öğrendikten sonra onu bahçenizden ya da çok yüksek olmayan bir yerden doğaya bırakabilirsiniz. Beslediğiniz yavru büyük ihtimalle sizi terk etmeyecek ya da ara sıra ziyaretinize gelecektir. Eğer bahçeli, müsait bir eviniz varsa ne mutlu size! Çünkü saksağanlar aşırı eğlenceli ve zeki hayvanlardır. Size asla zarar vermezler. Onlara küçük eğitimler verebilir, bir kediyle oynadığınız neredeyse her oyunu onunla oynayabilirsiniz. Hatta yavrunuza bir isim verdiyseniz ve ona hep o isimle seslendiyseniz ismini öğrenip ismi söylendiğinde yanınıza gelecektir.