Başaramadık abi!

Psikolojik bağışıklık sistemi bizi hayatta tutan en büyük savunma mekanizmalarından biridir. İyi çalışmazsa kendinizi depresyon gibi sayısız psikolojik rahatsızlığın içinde bulursunuz, hatta intihara kadar gidebilir. Psikolojik bağışıklık sisteminin bilgili ve zeki insanlarda zayıfladığını hatta ortadan kalkabildiğini gösteren çalışmalar var. Yani depresyon, tükenmişlik, okb, anksiyete gibi psikolojik hastalıklarla sık sık burun buruna geliyorsanız, rahatlıkla en az ortalama üzeri bir zekaya sahip olduğunuzu söyleyebiliriz.

Peki tam olarak psikolojik bağışıklık nasıl işler? Biri size hakaret ettiğinde onu ciddiye alıp almamanız gerektiğini belirleyen sistem psikolojik bağışıklık sistemidir. Ya da kendinize değer biçerken kendinizi olduğunuzdan daha iyi görmenizi sağlayan şey psikolojik bağışıklıktır. 

Bu yazıda ise psikolojik bağışıklık sisteminin hayatta hiç bir başarı elde edememiş insanlarda nasıl tepkiler verdiğini inceleyeceğiz.

Başarılı bir insan öz değerini sahip olduğu başarıların üzerine inşa eder ve öz değerinin sağlam temelleri vardır. Başarılı bir insanın boynunu dik tutan, çalışarak başardığı şeylerdir. Kazandığınız bölüm, üniversite, geçtiğiniz sınavlar, kurduğunuz işler, ürettiğiniz sanat, öğrendiğiniz yeni şeyler... hepsi psikolojinizde bir öz değer gelişimini sağlar. Peki ya hiç bir başarısı olmayan insanlar yok mu? Çok! Hem de çok ama çok fazla. Onların kendilerine verdiği bir öz değeri yok mu? Nasıl kafalarını dik tutabiliyorlar? Peki ya depresyona nasıl girmiyorlar? Cevap basit, psikolojik bağışıklık sistemleri sahte başarılar kurguluyor. Bir kaç örnekle daha açıklayıcı olacaktır.

Örneğin babaları zengin ya da başarılı ise bilinçaltlarında farketmeden babalarının kazancını ya da başarısını kendilerine atfediyorlar ya da mesela bir takımın, düşünce akımının, partinin başarısını kendilerine atfetmek için o takıma, düşünceye ya da partiye ölesiye bağlanıp aşırı holigan ve fanatik davranışlar sergileyebiliyorlar. Hatta ve hatta kıyafetlerinin üzerlerinde bulunan markanın başarısını kendilerine atfeden insanlar bile gördüm. Bindikleri arabanın marka başarısını kendine atfedenler de güçlü bir psikolojik bağışıklığa sahip. Ya da  atalarının kazandığı savaşların başarılarını kendi savaşmışçasına kendilerine atfedenler örnek verilebilir. Ya da ailesinin sosyo-kültürel durumunun ailesine atfettiği sahte başarıyı kendine yine sahte başarı olarak atfedenler sayılabilir. Başarılı liderlere ya da ünlülere ölesiye hipnoz olmuşçasına  bağlanan insanlar da bilinçaltlarında farketmeden o kişilerin başarılarını kendilerine atfederek beyinlerinin depresyon çıkmazına girmesini önlerler.

Hayatlarında hiç bir başarı bulunmadığı için psikolojik bağışıklık sistemleri beyni depresyondan korumak için başka durum, kurum ve kişilerin başarısını kendine atfederek sahte başarılar kurguluyor ve sahte başarılarla öz değer inşa etmeye çalışıyor. Yani özetle beyinleri, psikolojik bağışıklık sistemi aracılığıyla kendi kendine kendini kandırıyor. Beynin kendini kandırması düşük zekalı ve cahil bireylerde kolayken zeki ve bilgili kimselerde zordur. Yani depresyondaysanız hemen çıkın! Çünkü siz gerçekten zeki ya da bilgili ve haliyle değerlisiniz! Öyleki beyniniz psikolojik bağışıklık sistemi aracılığıyla kendini kandıramayacak kadar zeki. Cahillerin mutlu yaşadıği bu Dünya'da bilgili insanların göz yaşına katlanamam!

Adidas kıyafetlere üniformaymışcaşına bağlanan kişiler, takımı için birilerini öldürüp hapse düşenler, Türkiye'yi bir dönem kavuran sağ-sol çatışması, aşırı faşistler, aşırı feministler, aşırı komunistler, aşırı kemalistler, ırkçılar, bizim ailemiz diye ailesini başarıymış gibi anlatanlar, benim atalarım diye söze başlayıp savaşmadığı savaşları başarısıymış gibi anlatanlar, bindiği arabaya sadece binebilmeyi yetenek ve başarıymışcaşına anlatanlar, (kendi kazanmışsa bir başarı söz konusudur, bu kategoriye girmez), özetle yani çağdaş bir toplumdaki bütün kanser ve popülasyonca baskın oluşumlar, işte, artık sebebini biliyorsunuz...

Okuduğunuz için teşekkürler. Ben Kaybolmuşlar'dan PrincepsTenebris.